21 Mart 2009 Cumartesi

ilginç bi test

Bu mesajin sonunda sana bir soru sorulacak.
Hemen yanitla. Durup dusunme.
Aklina ilk gelen seyi soyle. Ama kesşnlkle bekleme test amacına bu şekilde ulaşıyor

Bu eglenceli bir "test"... VE ayni zamanda biraz acaip (cok
acaip)!
Bir
dene, Boylece kac insanin seninle
ayni
orana
dustugunu goreceksin. Konu satirina kendinin %98’de veya %2’de
oldugunu
yazmayi unutma. Bunun ne demek oldugunu "test"i bitirdikten
sonra

anlayacaksin.

Simdi... asagidaki talimatlari olabildigince cabuk yerine
getir.
Bir
hesabi bitirmeden otekine gecme.. Yanitlari yazmak veya
hatirlamak
zorunda degilsin. sadece topla ve aşağı doğru devam ederek diğer sayılara gec
Sadece kafadan hesaplayarak cevap ver gec.

Sasiracaksin.


Basla:

Asagidaki toplamlar kac ediyor:


89+2










12 + 53




75 + 26



25 + 52




63 + 32








































































Biliyorum! Hesap yapmak zor is, ama
neredeyse bitti...
Hadi. tek bir tane daha...





































123 +5
CABUK! BIR RENK VE BIR ALET DUSUN! hemen

Asagiya devam
et...


Biraz daha...








































Aklina kirmizi bir cekic geldi, degil mi?

Eger verdigin cevap bu degilse, sen anormal sayilmasa da farkli
bir
akla
sahip olan %2 insandan birisin.


Insanlarin %98’i bu alistirmayi yapinca kirmizi bir cekic diye
yanitliyor.

o Kendi geçmişini anlatmış

Küçük kız annesine 'İlk insan nasıl dünyaya geldi' diye sormuş,
'Tanrı Adem ve Havva'yı yarattı, çocukları oldu ve insanoğlu yeryüzüne yayılmaya başladı yavrum' diye izah etmiş annesi..

Birkaç gün sonra küçük kız aynı soruyu babasına sormuş..
'Binlerce yıl önce maymunlar vardı' demiş babası, 'Bizler de evrim geçirerek onlardan türedik..'

Farklı iki cevaptan aklı karışan kız annesine gidip
'Nasıl olur anne' demiş 'Sen bana insanın Tanrı tarafından yaratıldığını,babam da maymunlardan geldiğini söylüyor..
Karıştırıyorum..'
'Karıştırıcak bir şey yok' demiş annesi gülerek, 'Ben sana kendi ailemin geçmişini anlattım. Baban da kendi ailesininkini anlatmış, bir tanem..!'

KOCA TİPLERİ

KOCA TİPLERİ
Kadın akşam işten çıkar. Çocuğu yuvadan alır. Markete geçer ıspanak alır. Koştura koştura eve döner. Çocuğu soyar, elini yüzünü yıkar.
Kendi üstünü değiştirir. Mutfağa koşar. Bir yandan ıspanakları yıkar bir yandan çocuğun sorularına ve ihtiyaçlarına cevap verir.
Bir yandan sofrayı hazırlar… O DA NE YOĞURT ALMAYI UNUTMUŞTUR! Yoğurtsuz ıspanak olmaz Hemen kocasını arar.

Kocadan Kocaya değişen cevaplar:

1) Ben geç geleceğim. Toplantım var. Yoğurtsuz yiyin ( laçkalaşmış koca)

2) Ben geç geleceğim Çok üzgünüm, tühhhhhh şimdi ıspanak da yoğurtsuz olmaz ki. E, yoğurt getireyim kapıdan bırakayım hemen döneyim, toplantı bu, kaçırsam olmaz. Mazallah dağlara taşlara işten atılma sebebim olur, sonra yoğurt dökecek ıspanak bile bulamayız.
( aldatan koca ya da eve gelmemek için bahane arayan koca ,ama bi yandan da vicdanı sızlayan koca..)

3) Aradığınız numaraya şu anda ulaşılamıyor......... (İşte bu aldatan koca)

4) Mendebur kadın ıspanağı aldın da yoğurdu niye almadın! ("kazma" tipi koca )

5) Igggghhhh yine mi ıspanak. Otlaya otlaya sığır olduk ("kalas" tipi koca)

6) Tamam alırım (monotonlaşmış koca)

7) Tamam alırım başka bir şey lazım mı? ( Normal koca)

8) Tamam hayatım alırım başka bir isteğin var mı? (İdeal koca)

9) Aman canııım, ıspanakla mı uğraştın?
Yapmadıysan bırak ya dışardan söyleyelim ya da dışarıda yiyelim (Yok böyle koca)

ne iş ile meşgulsünüz

NE İŞLE İŞTİGAL EDİYORSUNUZ?

Bir kâğıt kalem alıp aşağıdaki soruları tam 1 dk içinde yanıtlamaya çalışın.

Bitirince yanıtlarını kontrol edin.

Sorular

1. Bazı aylar 30, bazıları 31 çeker; kaç ayda 28 gün vardır?

2. Doktorunuz size 3 hap verir ve bunları yarımşar saat arayla almanızı tavsiye ederse, ilaçların tamamını bitirmeniz ne kadar sürer?

3. Gece saat sekizde yatıyorum ve yatarken guguklu saatimi sabah dokuza kuruyorum kaç saat uyurum?

4. 30' u yarıma bölüp 10 eklediniz, kaç etti?

5. Bir çiftçinin 17 koyunu vardı. Sürüde salgın hastalık oldu, dokuzu ağır hastalandı, diğerleri öldü. Çiftçinin kaç koyunu var?

6. Sadece bir tek kibritiniz var, içinde bir gaz lambası, bir gaz sobası ve bir de mum bulunan karanlık ve soğuk bir odaya girdiniz... Önce hangisini yakarsınız?

7. Adamın biri dikdörtgen biçiminde ve her cephesi güney manzaralı bir ev inşa ediyor. Evi kocaman bir ayı ziyaret ederse bu ayı ne renk olur?

8. 3 elma vardı ikisini aldım. Kaç elmam var?

9. Musa gemisine her hayvandan kaçar adet aldı?

10. Chicago'dan hareket eden 43 yolculu bir otobüs kullanıyorsunuz. Pittsburgh' da 7 yolcu binip, 5 yolcu indi. Cleveland' da 8 yolcu indi, 6 yolcu tuvalete gidip geldi ve 4 yeni yolcu bindi. 20 saat sonra Philadelphia' ya vardığınızda şoförün adı neydi?

Yanıtlar:

1. Hepsinde, tüm aylarda 28 gün vardır.

2. Bir saat

3. guguklu saatler gece gündüz ayrımı yapmadığı için 1 saat.

4. 70 eder, yarıma bölmek 2 ile çarpmak demektir.

5. 9 canlı koyun

6. Kibriti

7. Ayı beyaz olur. Evin her cephesi güneye baktığına göre bina kuzey kutbundadır.

8. 2 elma

9. Sıfır, gemisine hayvan alan Nuh idi.

10. Şoför sizdiniz.


Değerlendirme:

10 doğru: Einstein seviyesi

9 doğru: Toplumla uyuşamayan psikolojik vaka

8 doğru: Mühendis

7 doğru: Üniversite öğrencisi

6 doğru: Lise öğrencisi

5 doğru: İlkokul öğrencisi

4 doğru: ilkokul öğretmeni

3 doğru: lise öğretmeni

2 doğru: Üniversite Profesörü

1 doğru: Vatandaş

0 doğru: Milletvekili

dolmuş hikayeleri

--------------------------------------------------------------------------------

Yolcu müsait bi yerde inmek ister ama dili sürçer:
-Şoför bey mübarek bi yerde inebilir miyim ?
-Şu ilerdeki caminin önünde bırakayım teyze seni…
Oğlum bu Eminönü’nden geçer mi ?

-Yok teyze biz Taksim’e çıkıyoruz.

-Hah tamam oğlum siz gidin ben gelmeyeceğim.


------------------------------------------------------------------

Yolcu: Abi Heykel’e çıkıyo mu ?
Şoför: Yok abi, yanından geçiyor.



---------------------------------------------------------------------
Arkadaki aksi teyze öndeki uzun saçlı delikanlıya seslenir:

-Kızım şurdan bir kişi uzatır mısın ?

-Ben kız değilim !

Amaaaan ne bileyim kız mısın dul musun, uzat işte.

--------------------------------------------------------------------
Eve gitmek üzere Bakırköy dolmuşu bekliyordum.
Sigaramın kalmadığı aklıma gelince önünde durduğum Tekel bayiine girecekken minibüs geldi. Apar topar bindim. Şoföre parayı uzatıp;
- Bir Monte Carlo ‘ dedim ! Adam birkaç saniye yüzüme bakıp;
-Abi bu Bakırköy’e gider ‘ diye cevap verdi ! İşte o an benim ve şoförün bittiği andı.

--------------------------------------------------------------------
Mükemmel bir yerde inebilir miyim ?

Yolcunun kafası karışık sanırım, kendisi de dolmuşdakilerle birlikte güler söylediğine soför kadını indirirken:

-Buyrun size layık değil ama !

-------------------------------------------------------------------
Yolcu müsait bi yerde inmek ister ama dili sürçer:
Müsait bi yerde iner misiniz ?
Şoför: Niye sen mi kullancan ?


--------------------------------------------------------------------
Rumeli- Hisarüstü otobüsüyle Taksim’e doğru gidiyoruz. Adamın biri Beşikta dolaylarında gayet aceleci bir tavırlar:

-Kaptan orta kapıyı rica edebilir miyim ?

Bizim şoför olaya hakim:

-Tabi abi ayıp ettin. Al götür senden kıymetli mi..

hediye

3 adam oturmuş eşlerine aldıkları hediyelerden bahsediyorlarmış.
Birincisi demiş ki, 'karıma öyle bir hediye aldım ki,

6 saniyede 0'dan 100'e çıkıyor.'
Diğer ikisi anlamamışlar. 'Ne aldın?'diye sormuşlar.
'Beyaz bir Porsche aldım. Çok mutlu oldu.' diye cevap vermiş.

İkinci adam demiş ki, 'Ben de geçen doğum gününde karıma
4 saniyede 0'dan 100'e çıkan bişey almıştım.'
Hemen anlamışlar tabi ki: 'Heey, yoksa Ferrari mi aldın?'
Adam gülümsemiş: 'Evet, kıpkırmızı bir Ferrari aldım.
Gerçekten de ona çok yakıştı.' demiş.

Bu sefer üçüncü adama sormuşlar:
'Peki sen ne aldın karına?' Adam demiş ki: 'Ben öyle bişey aldım ki;
sadece 1 saniyede 0'dan 100'e çıkıyor.'
Adamlar şaşırmışlar: 'Atıyorsun!'demişler, 'Öyle bir araba olmaz ki!
'Adam cevap vermiş:'Araba aldığımı kim söyledi?

ne almışşşşşşşşşş baskül

kadın ve şeytan

--------------------------------------------------------------------------------

insanligin ilk varoldugu dönemde , adamin
biri seytani
yakalamaya karar vermis.

Ancak bunun için 40 yil Tanri'ya ibadet etmesi
gerekiyormus.

Karisiyla , dostlariyla ve bütün dünyayla
iliskisini
kesmis, kendisini ibadete adamis.
40 yil sora Tanri , ibadetinin
karsiligi olarak ona
agzi kapali bir sisenin içinde seytani sunmus.
Artik özgürmüs adam.

Dünyada neler olup bittigini görmek, nelerin
degistigini ögrenmek için sabirsizlaniyormus.
siseyi karisina teslim etmis, ona iyi sahip
olmasini söy lemis ve disariya çikmis.
Kadincagiz seytani çok merak ediyormus.Ve
merakina yenilip sisenin agzini açivermis...

Açar açmaz da seytan siseden firlayip cikmis
ve gülmeye baslamis.
Merakina engel olamadin ve kocanin 40 yillik
emegini
bosa çikardin ' diye alay etmis kadinla.
Yok canim ' demis kadin. 'Sen hiç o sisenin
içinde olmadin ki

'Nasil olur? ' diye haykirmis seytan. 'Sen de
gördün...siseden çiktim ben ! '
'Hiç o sisenin içinde degildin,
inanmiyorum buna.
Nasil küçücük siseye girebilirsin ki? '
Kafasi atmis seytanin . 'Gireyim de gör !
demis ve yeniden sisenin
içi ne girivermis.

iste böyle...Adamin seytani hapsetmesi 40
yilini,kadinin ise yalnizca 5 dakikasini almis.
seytan da söyle isyan etmis Tanri'ya :

'TANRIM , MADEM KADINI YARATACAKTIN , O ZAMAN
BENi NEDEN YARATTIN ? '

çay işi ince iştir:)

Çay'ı çok sevdiğimi söyleyince, yasli bir teyze anlattı geçenlerde
bak diye basladi söze

Çayın alt demliği evdeki kaynanadır; devamlı kaynar durur

Üst demlik evdeki gelindir; alt demlik kaynadikça o olgunlaşır,
demlenir.

Gelinin kocası ise bardaktir; biraz kaynana doldurur onu biraz da gelin.
Çocuklar çayın sekeridir; tat verir.

Görümce ise çay kasigiıdır; arada bir gelir ve karistiriır gider.

Kaynataya gelince; o da bardak altidir; dökülenleri bir araya toplar.

Çay deyip te geçmemek lazim demek ki. bi durmak, dusunmek lazım

erkekler melektir

--------------------------------------------------------------------------------

Erkekler Melektir ;
Birgün ormancının biri dalları nehrin üzerine sarkan ağacın dallarını keserken baltasını suya düsürür.

'Aman tanrım' diye bağırdığında bir peri belirir ve

'Ne diye bağırıyorsun?' der.

Ormancı baltasını suya düşürdüğünü ve yaşamını sürdürebilmek için o baltaya ihtiyacı olduğunu söyler.

Peri suya dalar ve elinde bir altın balta ile tekrar belirir. 'Baltan bu muydu?' diye sorar. ormancı'hayır' diye cevaplar.

Peri suya tekrar dalar ve bu sefer elinde gümüş bir balta ile tekrar belirir ve yine sorar.

'Baltan bu muydu? 'ormancı yine
'hayır' diye cevaplar.

peri suya tekrar dalar ve bu sefer elinde demir bir balta ile tekrar belirir ve yine sorar.

'baltan bu muydu?' ormancı 'evet' der.

Ormancının dürüstlüğü perinin çok hoşuna gider ve baltaların üçünü de kendisine verir.

Ormancı mutlu bir şekilde evine döner.

Bir zaman sonra ormancı eşiyle birlikte nehir boyunca yürürken karısı suya düser.

Ormancı 'aman tanrım' diye bağırır. peri yine belirir ve sorar.

'ne diye bağırıyorsun?' ormancı 'karım suya düştü' der.

Peri suya dalar ve jennifer lopez le birlikte geri döner.

'Senin karın bu mu?' diye sorar. ormancı 'evet' der.

Peri sinirlenmiştir. 'yalan söylüyorsun. gerçek bu değil' der.

Ormancı 'özür dilerim peri, ortada bir yanlış anlaşılma söz konusu. Eğer Jennifer Lopez için hayır deseydim bu sefer Catherine Zeta-Jones ile geri dönecektin, o na da hayır deseydim karımla dönecek ve her üçünü de bana verecektin. ben fakir bir adamım ve üç karımın sorumluluğunu taşıyabilecek durumda değilim. Jennifer Lopez e evet dememin sebebi budur.

Bu hikayeden alinacak ders :

Ne zaman bir erkek yalan söylüyorsa bunun iyi ve saygın bir nedeni vardir ve bu başkalarının yararı içindir.

(Kendileri için birşey istiyorsalarsa ekmek çarpsındır )

VAR MI DAHA ÖTESİ ????????))))))

kusura bakma tanıyamadım...

Kadının biri 46 yaşındayken kalp krizi geçiriyor ve hastaneye kaldırılıyor. Ameliyat masasındayken, ölüme yakın, birden bir Hayal görüyor. Azraili görüyor ve soruyor: Benim saatim geldimi? Azrail cevap veriyor: Hayır, senin daha 43 sene, 2 ay ve 8 günün var. Narkozdan uyandığında, estetik yaptırmaya karar veriyor. Yüzünü gerdiriyor, dudaklarını doldurtturuyor ve Göğüslerini düzelttiriyor. Kısacası: Yeniden doğmuş gibi Daha uzun bir süre yaşayacağını bildiği için şimdi, o kadar ameliyatın değdiğini düşünüyor. Son ameliyattan sonra, hastaneden tamamen yeni bir insan gibi çıkıyor. Tam karşıdan karşıya geçiyorken ambulans çarpıyor ve ölüyor. Azraile soruyor: 40 seneden daha fazla yaşayacağımı söylemiştin Neden o zaman bana o ambulansın carpmasini engellemedin? Azrail cevap veriyor: Kız, allah canını almasın ben seni tanıyamadım.......:

vasiyet

60'lı yaşlarına gelmiş iki adam, bir ömür boyu birbirlerinin en iyi dostu olmuşlardı... Derken bir gün bir tanesi ağır hasta oldu.. Ölüm döşeğindeyken yanında yine en iyi dostu vardı ve ona fısıldadı: "Bana bir iyilik yap olur mu... cennete gittikten sonra orda futbol oynanıyorsa lütfen bir şekilde bana haber ver.." Öteki " Tamam..."dedi.. "Bütün hayatım boyunca en iyi dostum sendin, bunu senin için yapacağım.." Ve birkaç dakika sonra da öldü...Bir hafta sonra adam uyurken birden arkadaşının sesini duydu: "Dostum.....sana bir iyi bir de kötü haberim var..."Öteki hemen sordu: "İyi haber nedir? " "Cennette futbol oynanıyor....." "BU HARİKA...!!! Peki kötü haber nedir???" "Yarınki maçta kalede sen varsın..."

amerikalı

> >>
> >>Kayseri'de yol çalışması yapılıyormuş. Köylüler eşeğin birini salıp
> >>geçtiği yerden yolu geçiriyorlarmış. O sırada oradan geçmekte olan
> >>Amerikalı bir mühendis görmüş bunları. Merak etmiş, gitmiş
yanlarına:
> >>
> >>"Kolay gelsin, ne yapıyorsunuz böyle?"
> >>
> >>Köylü, "Yol yapıyoz" diye cevap vermiş.
> >>
> >>"E, bu eşek ne?"
> >>
> >>Köylü genel prosedürü şöyle bir anlatmış. Eşeğin yolun nereden
> >>geçeceğine karar verdiğini söylemiş. Amerikalı mühendis yerlere
> >>yatmış gülmekten "Öyle şey mi olur" diye. Alaycı bir tonla: "Eee.
> >>Eşek bulamayınca ne yapıyorsunuz?
> >>
> >>"Köylü: "O zaman Amerika'dan mühendis getirtiyoruz!"
>

Metres

Karı koca bir masada yemek yiyor. O sırada masaya yaklaşan heykel gibi güzel bir esmer, adamı selamlayıp geçiyor. Adamin karısı soruyor: - "Kim bu afet?"
Adam: - Eğer mutlaka bilmek istiyorsan söyleyeyim, metresim!
Kadın: - Bir de bu kadar pervasızca söylüyorsun. Boşanıyorum senden!
Adam: - Yani Etiler'deki apartmanı, Kandilli'deki yalıyı, Göcek'teki tekneyi ve Nice'deki villayı bırakıyorsun... Uzun bir sessizlik olur. Çift yemeğini çatallarken kadın birden sorar:
- Şu arkada oturan Fuat değil mi? Yanındaki kadın kim?
Adam: - Fuat'in metresi.
Kadın: - Ay bizimki çok daha güzel!

tebessüm ettiren namaz nükteleri

Hem de Oruçluydum
Camide gencin biri çok güzel namaz kılıyormuş Onu görenler gıptayla:
- "Vay be ne kadar da huşu içinde namaz kılıyor" demişler Genç namazını bitirmiş, Kendine bakanlara dönerek:

- "Sadece namaz mı? Ben hem de oruçluydum" demiş *

Hızlı İmam
Çok hızlı teravih kıldırmayı bir marifet sayan hoca efendi arkadaki cemaat kan ter içinde bırakıp namaza devam ederken, camiden içeri geç kalmış biri girer O sırada yanında bulunan kan ter içindeki adama: "Çok kıldınız mı? Yetişebilir miyim?" diye sorar Kan ter içindeki adam yeni geleni şöyle bir süzer"Biz içindeyken yetişemiyoruz amca, sen dışarıdan nasıl yetişeceksin?" *

İş İnada Bindi
Ömründe hiç teravih namazı kılmamış olan bir yörük, bir gün, caminin önünden geçerken, adamın birisi :
-Namaz vakti nereye gidiyorsun? demiş Sen müslüman değil misin?
Yörük ne desin? "Bari şu namazı kılıvereyim de öyle gideyim" diyerek camiye girmiş Gelgelelim, aklı dışarıda, hayvanlarında Üç beş rekat namaz kılmış, bakmış, biteceği yok
Dışarı çıkıp oğluna seslenmiş :
-Oğlum, hayvanlara mukayyet ol İmamla iş inada bindi *

Kaza Etmek
Yolculardan biri, otobüs şoförünün yanına gider ve namaz vakti geçmeden bir mola vermesini rica eder
Şoför sinirlenerek:
- Kaza edin efendim, der Ne olur yani?
Adam, sakin sakin cevap verir:
- Ben kaza etmeden, ya sen kaza edersen? *

Ne Faydam Oluyor?
Mehmet Kırkıncı: "Hocam, ben namaz kılmakla ALLAH(cc)'a ne faydam oluyor?" diye soran birine şu cevabı vermiş:
- Senin namaz kılmamakla kendine ne faydan oluyor?
*

İçimizdeki Horoz
Çocuk:
- Babacığım, demiş Bana bir horoz alsan da, sabahları ötüp beni namaza kaldırsa
Adam:
- Canım oğul, diye cevap vermiş Senin içindeki horoz ötmedikten sonra, dışarıdaki horozun fayda vereceğini mi sanıyorsun?

Siz olsanız ne cevap verirdiniz?

--------------------------------------------------------------------------------

Siz olsaydınız ne cevap verirdiniz........................
>
>
>
>
>
> Yaşlı bir çiftçi trafik kazasında mağdur olduğu gerekçesiyle, mahkemede
> savunma yapmaytaydı.
> Kazaya sebep olan nakliye firmasının avukatı sordu:
> -Kaza yerine gelen polis ekibine "İyiyim" demediniz mi?
> Çiftçi ifadesine başladı:
> -Traktörümün arkasında besili ineğim sarıkız ile birlikte giderken, bu
> nakliye şirketinin kamyonu...... Avukat sözünü kesti;
> -Ayrıntıları sormuyorum, yalnızca şu soruya cevap verin. Kaza yerine gelen
> polis ekibine "İyiyim" Dediniz mi? Demediniz mi?
> -Şimdi efendim, biz sarıkız ile birlikte giderken........ Avukat yine
> çiftçinin sözünü kesti ve hakime dönerek:
> -Efendim, Bu adam kaza yerine gelen polis ekibine, kendisine durumunu
> sorduğu zaman "Çok iyiyim" demişti.
> Şimdi aradan 3-4 hafta geçtikten sonra mağduriyetini öne sürerek,
> müvekkilimi dava ediyor. Lütfen kaza sırasında iyi olduğunu söyleyip
> söylemediği konusunda
> ki soruma doğrudan cevap vermesini söyler misiniz?
> Hakim:
> -Bir dakika. Önce şu sarıkız hikayesini duymak istiyorum.
> Çiftçi hakime teşekkür edip, ifadesini sürdürür:
> -Bu nakliye şirketinin kamyonu traktörüme çarptığında, ben bir hendeğe,
> sarıkız başka bir hendeğe savrulduk.
> Sersemlemiş bir halde yatarken, diğer taraftan sarıkızın yanık yanık
> böğürmelerini duyabiliyordum. Belli ki çok acı çekiyordu.
> O sırada hemen ordan geçmekte olan polis ekibi durdu ve memurlardan birisi
> gidip diğer hendekte yatan sarıkıza baktı. 1, 2 dakika sonra da tabancasını
> çıkarttı ve inlemekte olan sarıkızı iki kaşının ortasından vurdu.
> Ardından elinde dumanı tüten tabancası ile yanıma geldi ve bana;
> "Sen nasılsın Amca" diye sordu.
> Siz olsanız ne cevap verirdiniz

Bilgisayar

--------------------------------------------------------------------------------

Bill Gates ölmüs ve Tanrinin huzuruna çikmis..?

Tanri demis ki:

Bill senin durumun hakikaten karmasik.
Seni cennetemi cehenneme mi yollamali bilemiyorum.
Her eve bilgisayar girmesine yardimci olarak insanliğa katkida bulundun ama bir yandan da Windows gibi bir rezaleti de yarattin.
Ben de senin özel durumuna göre bir sey yapacagim.
Cenneti de cehennemi de ziyaret et, hangisine gidecegine, karar ver.

'Tamam' demis Bill Gates, 'Önce cehenneme bir bakayim.'
Ve inmis cehenneme bir de bakmis berrak sulu bir kumsalda bir sürü güzel kiz top oynuyor, egleniyor, günes parliyor hava süper.
'Allaaaaah' demis Bill Gates, 'Cehennem böyleyse Cenneti hakkaten görmek isterim.'
Ve cennete çikmis. Bir bakmis, bulutlarin üzerinde bir yer, etrafta melekler uçusuyor, güzelce bir yer ama cehennem kadar degil.
Tamam' demis Tanri'ya Bill Gates, 'Ben cehenneme gitmeye karar verdim.'
iki hafta sonra Tanri cehennemi ziyaret edip Bill Gatesin nasil olduguna bakmaya karar vermis.
Gitmis Bill'in yanina, Bill bir duvara zincirlenmis, alevler içinde karanlik bir magarada ve zebaniler iskence ediyor.

Nasilsin Bill..?
Korkunç! Burasi iki hafta önce geldigim cehennem degil!
Kizlarin oynastiği o günesli kumsala ne oldu? -

Tanri cevap vermis:

O ekran koruyucuydu.....!

20 Mart 2009 Cuma

tabu diyologları:)

kelime: bit pazarı.

y:hani biz pahalı olunca başka yerden alırız ya nerden alırız?
x:ucuzluktan alırız.
y: yok aldığımız yerin adı ne?
x eski sezondan alırızzz.
y: yav geç onu meyveyi nerden alıyosunuz siz?
x:kasap!
y: allah belanı versin ne kasabı!!!*
y: hani perşembe günleri kuruluyo yaaa.
x: pazaaar tamaaaam.
y: peki bi tane parazit söyle bana şimdi.
x: ascaris lumbricoides.
ve kahkahalar kopmuştur. artık daha fazla devam etmez oyun.


anlatılmak istenen şey: insan
1: abi ben neyim
2: hayvan
3: öküz
4: kütük

kelime:hünkar beğendi
biyoloji okuyan arkadaşlara anlatım başlamıştır.
-ya biz hani böle yiyiyoz bunu tohumlu dersinde gördük.şişmanca bişey
-patlıcan
-hah evet
-onun bir tüketim gıdası
-ık bık
-birşey çok hoşuna giderse ben bunu şey yaptım alıcam dersin.
-beğenirim
-evet evet
-kim beğendi
-imam beğendi
-puhahahahah


kelime:kırıntı
e:marie antoinette hani ne dedi böle bişi dedi pasta falan..
tayfa:ekmek bulamazsanız pasta yiyin
e: hahöghea o işte onun ufak böle şeyleri..
ö: dilim mi?
e: ya yok ilk dediinin
tayfa: haa ekmeğin dilim,parça, kırıntı!
e: hahöghea...ewt..


kelime: tarla
a: biz buğdayı nerden alırız?
b: devlet mahsul ofisi....


kelime: timsah
-abi boöle hani kertenkele nedir
-hayvan
-ne cins hayvani
-surungen
-ok abi bu kertenkelenin birkac beden buyugu
- ejderha


kelime: ugur dundar
anlatan: tv de program yapiyo hani yillardir
anlayan: reha muhtar? ali kirca?
anlatan: yok yok sarisin mavi gozlu
anlayan: ataturk?
ekip1: gülmekten iptal!


kelime:Odak
anlatan kelimeye bakar bir de grubuna bakar çoğu fen lisesi mezunu mühendislik öğrencisidir.
anlatan: çukur aynada merkezin yarısı?
grup(bir ağızdan): odaakkk..


anlatılacak kelime: semazen
arkadaş konya'dan girmiştir, mevlana'dan çıkmıştır. sona gelinmiştir
1.kişi: ee ne denir o dönenlere işte?
2.kişi: haa semaver!!
grup oyunu bırakmıştır...


anlatılacak kelime:Okul
-biz nereye gideriz hergun?
-sinemaya, cafeye, bowlinge, alisverise, gezmeye, ay olmuyo bole baska sekilde anlat!!
-ailemiz bizi nereye gidiyo biliyor?
-haaa okulaaa.


kelime:çikolata
x:ç ile başlayan bir tatlı
ben: çorba..


kelime:fırın

x-marketten dondurulmuş pizza aldın, eve gelip nereye atarsın
y-masaya
x-e yuh


kelime: baraj
- hani futbolcular kalenin önüne kurar maçta..
- pusu…
- yuh!


kelime:göcmen
-ördekler kışın ne yapar?
-göc eder.
-adamın ingilizcelisini bunun sonuna getir.
-ordekmen?
-error verdim!!!


anlatılacak kelime: meşrubat
a: hani senin hiç sevmediğin içecek
b: cola!
a: heh şimdi onların genel adı
b: coca cola!!!


kelime:köpekbalığı
-denizde ne olur?
-dalgaa!
-hayır ya öyle diil hani karadada var hav hav eder?
-ha köpek
-onun denizde olanı?
-deniz köpeği!



kelime: yamyam
anlatamayan: hmm ööö şey, hani çok yemek yerler
grup: obur
anlatamayan: yok değil. hani çok yemek yerler...
grup: obez, şişman, çok acıkmış olan...
anlatamayan: yok yaa... hani çok yemek yerler ..
grup: la olum başka türlü anlat
anlatamayan: hmm peki.ya ..ya çiğ yemek yerler.ama çok yerler...
grup: sushi, çinli mi? ne olum yaa?
anlatamayan: tamam pes yamyam dı
grup: ^+%&//...

kelime: rodeo
- abi hani bir çikolata var ya..
- ya git işine ya böyle anlatılır mı!
- hani aliler mehmetler mustafalar için felan ayşeler de tadabiliyordu hani.
- ha onu mu diyorsun rodeo heralde oğlum.


kelime : babalar günü
-bizim tohumumuzu serpen kimdir.
_baba?
-peki.. onların özel bir günü vardır?
_hmm babaların ne özel günü vardır ya.. traş günü?
-hıhı traş günü. sen babanın traş oluşunu da kutluyorsundur kesin

ateist adam

Ateist bir adam bir gün
ormanda geziyor ve etrafındaki güzelliklere bakıyormuş. "Evrim ne
güzellikler yaratıyor!" diye düşünüp mest oluyormuş. Birden arkasında
kocaman bir ayı belirmiş ve onu

kovalamaya başlamiş. Adam bütün gücüyle kaçıyormuş ama her arkasına
bakışta ayının daha yaklaşmış olduğunu farkediyormuş. Dakikalarca
süren
bir kaçışın sonunda adamın ayağı yerdeki dala takılmış, ayi adamın
üzerine

atlamış, pençesini kaldırmış. Tam vurmaya hazırlanırken adam
"TANRIM!!!"
diye bağırmış. Bir anda zaman durmuş, ayı donmuş, ormandaki nehir bile

akmaz olmuş. Bir anda orman kararmış ve gökyüzünden bir
ışık
hüzmesi adamın üzerine parlamiş. Çok derinden gelen ilahi bir ses
adama: -

"Yıllarca bana inanmadın, yaratılışı kozmik bir kazaya bağladın, sana
bu
durumda yardım etmemi mi istiyorsun? Seni sevgili bir kulum mu

saymalıyım?" demiş. Adam utanç içinde: - "Biliyorum bunca yıldan sonra

dindar biri olmayı istemem haksızlık, ama belki AYIYI dindar
yapabilirsiniz." demiş. Ses: - "Peki." diye karşılık vermiş ve ışık
kaybolmuş. Nehir tekrar akmaya baslamis. Herşey eski haline dönmüş.
Ayı
pençesini indirmiş, iki pençesini de göğe doğru çevirmiş, ve konuşmaya

başlamiş: - "Tanrım, senin rızkınla orucumu açıyorum, hamdolsun
verdiğin

nimetlere......

evlilikte herşeyi nasıl paylaşmışlar

Soguk bir kis aksami, Cafe'in kapisindan iceri yasli bir amcayla teyze girmisler, bir masaya oturmuslar Derken amca, kasaya gidip 1 hamburger, 1 buyuk boy patates ve bir buyuk Cola almis Elinde tepsiyle masaya dönmüs, hamburgeri ikiye bolerek yarisini teyzenin önüne koymus, sonra bütün patatesleri tek tek sayarak onlarin da yarisini teyzeye vermis, sonra Cola kutusunu da ortaya koymuş,

önce bir yudum kendisi iciyor sonra da teyze bir yudum aliyormus
Herkes "ne tatlilar, iki tonton buraya gelmisler, bir kisilik yemegi ikisi yiyorlar zavalliciklar" diye onlari izliyormus Derken bir de bakmislar ki teyzenin onunde hamburgerle, patatesler oldugu gibi duruyor, kocasinin afiyetle yemek yiyisini seyrediyor, arada bir de Cola'dan bir yudum aliyormus Sonunda orda calisanlardan biri dayanamamis, yanlarina gitmis;

-"affedersiniz, ben sizi izlemekten kendimi alamadim lutfen izin verin size bir menu kendim ismarlayayim"
Yasli amca; "tesekkur ederiz ama biz halimizden memnunuz
60 yildir evliyiz ve herseyimizi iste boyle paylasiriz" demis Bunun uzerine genc adam teyzeye donmus; "peki ama teyzecigim, siz neden hamburgerinizi, patateslerinizi yemiyorsunuz, neyi bekliyorsunuz?"

-Yasli teyze yanit vermis;

- "disleri!"

Yeni Uçak(Amerikan ve Arap Farkı)

Amerikalilar yeni bir ucak gelistirmisler. Ve bu ucagi denemek icin Arabistan'a gotururler. Bir arap pilotunu ucaga bindirirler ve ucak havalanir. Arap pilotu ucagi kullanirken 4 motordan biri patlar. Gostergelerde "Don't panic.This is American technology" yazisi gorulur. Pilot rahatlar. Daha sonra bir motor daha patlar ve gostergede ayni yazi gorulur. Biraz sonra iki motor ayni anda patlar ve hic motor kalmayinca arap pilot panikler.Tam bu esnada gostergelerde "Don't panic.This is American technology" yazisi gorulur ve ucak kendi kendine rahat bir sekilde yere iner. Araplar sasirir ve kendileride boyle bir ucak yapmaya karar verirler. Yaptiklari ucagi Amerikalilara denetmek icin bir Amerikan pilotunu ucaga bindirirler. Ucak kalktiktan birkac dakika sonra bir motor patlar. Gostergelerde "Don't panic.This is Arabic technology" yazisi gorulur. Birkac dakika sonra 2. Motorun patlamasiyla ayni yazi gostergede gorununce pilot "Ulan bizim ucagin aynisini taklit etmisler. Ne taklitci adam yav bunlar" .....dedikten sonra kalan 2 motorda patlayinca ucagin kendiliginden yere inecegini dusunen pilot gostergede su yaziyi gorur. "Don't panic.This is Arabic technology. Please repeat after me; Esheduenla ilahe illallah, ve eshedu enne Muhammeden Abduhu ve Resuluhu..."

uyanık hizmetçi

Ev telefonu hayli yüksek gelince, ev halkı toplanmış ;

Baba : ''Yahu bu korkunç bir fatura. Ben bu telefonu asla kullanmıyorum,
hep çalıştığım şirketteki telefonu kullanıyorum.''

Anne : ''Aynen ben de. Akşama kadar çalıştığım bankada elimin altında
telefon. ne yapayım bunu.''

Oglan : ''Vi ben de Şirketimin bana verdiği cep telefonu ile bütün
görüşmelerimi yapıyorum.''

Kız : ''E benim de Şirket hattim var. Ev telefonunu hic kullanmam ki''

Herkes aniden evdeki hizmetçiye döner ve cevap arar gözle bakarlar.

Hizmetçi : ''Eee. Problem ne o zaman? Sanırım hepimiz iş telefonlarını
kullanıyoruz.''

18 Mart 2009 Çarşamba

Bayan Tipleri

Bayan "Harbi Kız"

Şunları Söyler : "Ahh boks maçına bilet mi aldın! Harikasın beee!!!"
Halk Dilinde İsimleri : Delikanlı Kız, Bacı.
Avantajları : Kafa dengi, eğlenceli.
Dezavantajları : Bu tipler genellikle erkek gibi yapılı güçlü kuvvetli olurlar. Kafasını bozarsanız, hakkınızda pek hayırlı olmaz...

Bayan "Cıyak Cıyak"

Şunları Söyler : "Seni serseeeeeeem!!!! Gel burayaaa!!! Çabuk söyle bu saate kadar nerdeydiiiiiinnnnnnnn?"
Halk Dilinde İsimleri : Cadaloz, Baş belası.
Avantajları : Kendince size ilgi gösteriyor işte daha ne...
Dezavantajları : Sürekli kafanıza bir şeyler fırlatır, uçan tekme savurur...

Bayan "Mızmız"

Şunları Söyler : "Aaah başım.. ayağım.. ayyy mideme ağrı saplandı."
Halk Dilinde İsimleri : Mıymıntı, Uyuntu, Karın ağrısı.
Avantajları : Sayesinde anatomi ve tıp bilginiz gelişir.
Dezavantajları : Bulaşıcıdır!

Bayan 'Patron'

Şunları Söyler : "Çabuk kalk!! O kravat olmamış çıkar başka bir tane tak!! Saçlarını biraz kestir!! Git para kazan!"
Halk Dilinde İsimleri : Çokbilmiş, Müdire Hanım, Diktatör, Terminatör!
Avantajları : Çoğunlukla doğruları söyler.
Dezavantajları : Yahu doğruları söylese ne oluuuuur, söylemese ne oluuur...

Bayan "Kararsız"

Şunları Söyler : "Ay ben ne yapsam.. İşten ayrılsam mı.. Evi değiştirsem.. Saç rengimi değiştirsem.. Yoksa böyle iyi mi.. Ayyy ya daha kötü olursa..."
Halk Dilinde İsimleri : Bayan Panik, Bayan Kriz.
Avantajları : Kolay ikna edilir, kolay sakinleştirilir.
Dezavantajları: 2 dakika sonra herşey yeniden başlar.

Bayan "Vahşi"

Şunları Söyler : Valla bu türün pek bilinen kalıplaşmış sözü yok, yani ne yapacakları hiç belli olmaz.
Halk Dilinde İsimleri : Çılgın.
Avantajları : Her an her şeye hazırdır.
Dezavantajları : Güvenilmezdir...

Bayan "Donuk"

Şunları Söyler : "Ne anlıyorsun bu çizgi filmlerden, bu abuk fıkralardan, karikatürlerden? Ne çocukça şeyler bunlar.."
Halk Dilinde İsimleri : Ruhsuz, Soğuk, Buz Kalıbı.
Avantajları : Hayatınızda olduğu sürece, arkadaşlarınızın sizin için endişelenmesini sağlar.
Dezavantajları : ...tabii "arkadaş" diye bir şeyiniz kalmışsa

Bayan "Rüya Kız"

Şunları Söyler : "Seni her şeyinle çok seviyorum benim yakışıklı, akıllı, tatlı sevgilim!"
Halk Dilinde İsimleri : Kanatsız Melek
Avantajları : Eğlenceli, akıllı ve eşsiz...
Dezavantajları : Ya hiç karşınıza çıkmaz ya da karşınıza çıktığında çok geçtir...

İlginç Ölümler

Bir işçi 600 tonluk press makinesinin, arasından emeklemek suretiyle geçerek, ucundaki 2450 santigratlık fırında sigarasını yakmaya çalıştı. Mekanı Cennet olsun.

Kurtarmaya gelen ambulans yerde yatan yaralının suratına park etti. Yaralının toprağı bol olsun.

Berberin "rahatlatma" amacıyla müşterisinin boynunu aniden sağa sola çevirmesi sonucunda, müşteri boyun kırılması ile bayağı bir rahatladı.. Allah rahmet eylesin.

Kafasında mermer kırdırmaya çalışan medyatik bir karateci travma sonucu öldü.

Midesine kaçan sineği öldürmek amacıyla ağzına sinek ilacı sıktı... Allah kalanlara akıl fikir versin.

Bir arabaya 11 kişi binip viyaduğe uçmak suretiyle 11 kişi Allah'ın rahmetine kavuştu..

Katta olmayan asansöre binmeye çalışan adam boşluğa düştü. Başımız sağ olsun.

Balkona 50 kişi çıktılar ve sonuçta balkon çöktü. Böylece toplu ölüm gerçekleşti.

Ormanda zehirli mantarları mangalda bir güzel közleyip afiyetle yiyen aile bir daha evine dönemedi.

Yatağındaki tahtakurusu ve bilumum haşaratı öldürmek için yatağını ilaçladı ve aradan iki, üç dakika geçmeden aynı yatakta derin bir uykuya daldı. Sabahı getiremedi.

Elektrik direğine yaslanıp ayakkabısına kaçan taşı çıkartmak için ayağını silkeleyen adam, o sırada yoldan geçmekte olan yardımsever bir laz vatandaşın elektrik çarptığını sanması üzerine, kafasına kürek, kalas vb sert cisimlerle vurularak vefat etti.

Adam, yolda mutlu mesut yürürken kafasına balkon düştü. Toprağı bol olsun, iyi adamdı.

Adam, para çekmek amacıyla girdiği bankamatik gişesinde elektrik çarpması sonucu öldü.

Trafik kazasından yaralı olan adam, kurtarıldı. Gayet sağlıklı bir şekilde olayı atlatan adam ambulansçı amcanın "yav sen bin hele film falan çekelim" demesi üzerine hastaneye gitmeye ikna edildi. Adam yolda ambulansın kaza yapması sonucu öldü. (Ambulansçı amca hala sağ)

Adam çok sıkışmıştı. İhtiyacını bir yerde gidermesi gerekiyordu. Müsait bir yerde pozisyon aldı ve icraata başladı. Nereden bilebilirdi ki işediği yerde elektrik tellerinin olduğunu...

Nüfus sayımı nedeniyle bom boş olan otoyolda bir sayım görevlisi bariyerlere çarptı ve vefat etti...

Aynı işyerinde biri gündüz bir gece vardiyasında olmak üzere çalışmakta olan baba, oğuldan; biri mobilette motor ile işe gitmekte diğeri ise bir başka mobilette ile eve dönmekte iken, yol üzerindeki sert bir virajda karşılaştılar ve birbirlerine selam vermek isterken çarpışıp beraberce Hakkın rahmetine kavuştular.

Sarhoş bir şekilde tem otoyolunda seyreden bir araçtaki beş kişi radyoda çalmaya başlayan oynak bir şarkı üzerine aracı sağa çektiler ve tem'de göbek atmaya başladılar. Sonucuna katlandılar tabii. İşin ilginç yanı ise bu 5 kişiden 5'ininde ölmesi ve beşine de ayrı ayrı araçların çarpmış olması.

Giriş katın bir kat altında olan ve üstü ahır olarak kullanılan köy kahvesinde okey oynayanlar, üstlerine, katın çökmesi sonucu inek,öküz vb. büyükbaş hayvanların düşmesi ile köy mezarlığındaki anahtar teslim çukurlarına yerleştiler.

Eskiden anlatılan bir lunapark vakası: Parkın 2 kafadar gece bekçisi, park kapandıktan sonra, dönen salıncaklara binmeye karar vermişler. Yönetici kabinine girmişler aleti çalıştırmışlar. Makinenin ısınması için 1 dakika kadar süre gerekiyor tabii. Salıncaklara bir güzel kurulmuşlar. 1 dakikalık süre geçmiş alet çalışmaya başlamış. Ama 2 kafadar seans süresini ayarlamayı unutunca, bütün gece kusarak Hakkın rahmetine kavuşmuşlar...

Erkeklerin Çektigi 30 Şey

1- İşe başlarken besmele çeker
2- Delikanlıdır tesbih çeker
3- Sportmendir barfiks çeker
4- Tek eliyle şınav çeker
5- Kendi dişini kendi çeker
6- Taraftardır;üçlü çeker
7- Kaçan golde yuh çeker
8- Akşamcıdır kafayı çeker
9- Ağzında sigara halay çeker
10- Dikiz aynasından hareket çeker
11- Muazzam kopya çeker
12- Kaynanadan çok çeker
13- Genelde babaya çeker
14- Evladına nutuk çeker
15- İskenderin üstüne künefe çeker
16- Komedi filminin kralını çeker
17- Çuhayı yırtmadan pike çeker
18- Kafası bozulunca resti çeker
19- Yükte ağır parada hafif çeker
20- Parayı bulan arabayı çeker
21- Mahallede pati çeker
22- Gurbette hasret çeker
23- Sevdiğini sorguya çeker
24- Aldatılınca tetiği çeker
25- Memlekete turist çeker
26- Kaşı gözü ilgi çeker
27- Her ortamda dikkat çeker
28- İtalyan erkeklerine beş çeker
29- İngilizlere yirmibeş çeker
30- Balıketi görünce iç çeker

17 Mart 2009 Salı

Ölülerin Dialoğu..

Ahirette sorgu sırasını bekleyen iki adam birbirleriyle konuşmaya başlar. "Sen nasıl öldün?" diye sorar birinci adam ötekine. "Donarak öldüm.." "Kötü bir ölüm olsa gerek..." der birinci adam " donarak ölmek nasıl bir şey?" "Şey, başlangıçta çok rahatsız edici.." diye anlatmaya başlar ikinci adam. "titremeye başlıyorsun, bütün el ve ayak parmakların ağrımaya başlıyor. Ama sonrası, ölmek için çok sakin bir yol. Vücudun uyuşuyor, adeta boşluğa sürükleniyorsun, tipki uykuya dalmak gibi.. Peki ya sen? sen nasıl öldün bakalım?" "Kalp krizi geçirdim" der birinci adam. "Karımın beni aldattığından emindim. Bir gün beklenmedik bir saatte eve döndüm, yatak odasına koştum.. Karımı orada yapayalnız örgü örerken buldum. Sonra bodruma koştum ama kimseyi bulamadım. Ikinci katta da kimse yoktu. Sonra hızla çatı katına vardığımda kalp krizi beni buldu..Oracığa yığıldım ve öldüm.. Aynen böyle.." Ikinci adam başını sallar "Berbat birşey bu..." der "..sadece bir an mutfakta durup buzdolabına bakmayı akıl edebilseydin şimdi ikimiz de hayatta olacaktık..

Bunda da vardır bir hayır

Bir zamanlar Afrika''daki bir ülkede hüküm süren bir kral vardı. Kral, daha çocukluğundan itibaren arkadaş olduğu, birlikte büyüdüğü bir dostunu hiç yanından ayırmazdı. Nereye gitse onu da beraberinde g.türürdü.
Kralın bu arkadaşının ise değişik bir huyu vardı. İster kendi başına gelsin ister başkasının, ister iyi olsun ister kötü, her olay karşısında hep aynı şeyi söylerdi:
"Bunda da bir hayır var!"
Bir gün kralla arkadaşı birlikte ava çıktılar. Kralın arkadaşı tüfekleri dolduruyor, krala veriyor, kral da ateş ediyordu. Arkadaşı muhtemelen tüfeklerden birini doldururken bir yanlışlık yaptı ve kral ateş ederken tüfeği geriye doğru patladı ve kralın başparmağı koptu. Durumu gören arkadaşı her zamanki sözünü söyledi:
"Bunda da bir hayır var!"
Kral acı ve öfkeyle bağırdı:
"Bunda hayır filan yok! Görmüyor musun, parmağım koptu?"
Ve sonra da kızgınlığı geçmediği için arkadaşını zindana attırdı.
Bir yıl kadar sonra, kral insan yiyen kabilelerin yaşadığı ve aslında uzak durması gereken bir bölgede birkaç adamıyla birlikte avlanıyordu. Yamyamlar onları ele geçirdiler ve köylerine g.türdüler. Ellerini, ayaklarını bağladılar ve köyün meydanına odun yığdılar. Sonra da odunların ortasına diktikleri direklere bağladılar. Tam odunları tutuşturmaya geliyorlardı ki, kralın başparmağının olmadığını farkettiler. Bu kabile, batıl inançları nedeniyle uzuvlarından biri eks.k olan insanları yemiyordu. Böyle bir insanı yedikleri takdirde başlarına kötü olaylar geleceğine inanıyorlardı. Bu korkuyla, kralı çözdüler ve salıverdiler. Diğer adamları ise pişirip yediler.
Sarayına döndüğünde, kurtuluşunun kopuk parmağı sayesinde gerçekleştiğini anlayan kral, onca yıllık arkadaşına reva gördüğü muameleden dolayı pişman oldu. Hemen zindana koştu ve zindandan çıkardığı arkadaşına başından geçenleri bir bir anlattı.
"Haklıymışsın!" dedi.
"Parmağımın kopmasında gerçekten de bir hayır varmış. İşte bu yüzden, seni bu kadar uzun süre zindanda tuttuğum için özür diliyorum.Yaptığım çok haksız ve kötü bir şeydi."
"Hayır" diye karşılık verdi arkadaşı.
"Bunda da bir hayır var."
"Ne diyorsun Allah aşkına?" diye hayretle bağırdı kral.
"Bir arkadaşımı bir yıl boyunca zindanda tutmanın neresinde hayır olabilir."
"Düşünsene, ben zindanda olmasaydım, seninle birlikte avda olurdum, değil mi? Ve sonrasını düşünsene!!!..."

"Bilgisayar acemisi "

WordPerfect'in yardım hattında banda alınmış bir telefon
konuşması. Bu konuşma sonrası helpdesk elemanı isinden
kovuluyor. Kovulduktan sonra da şirketi kendisini
"Gerekçesiz" isten çıkardığı için mahkemeye veriyor.
İşte Telefon Konuşması :
- Yardım hattı, buyrun, nasıl yardımcı olabilirim?
- Bir sorunum var.
- Nasıl bir sorun?
- Yazı yazıyordum, birden bütün kelimeler gitti?
- Gitti mi?
- Yok oldu!
- Ekranda şu anda ne görüyorsunuz?
- Hiç bir şey.
- Hiç bir şey mi?
- Yazdığım hiç bir şey ekrana çıkmıyor.
- Hala Wordperfect programında mısınız yoksa
programdan çıktınız mı?
- Bunu nereden bileyim?
- Ekranda bir "C" harfi görüyor musunuz?
- Bir "hece" mi...
- Boş verin. Ekranda yanıp sönen bir çizgi var mi?
- Söyledim ya hiç bir şey yazmıyor.
- Monitör üstünde yanan bir lamba var mi?
- Monitör ne?
- Ekranı olan yer, televizyon gibi... Çalıştığını
gösteren küçük bir lamba var mi?
- Bilmiyorum.
- Monitörün arkasına bakın, oraya bir elektrik kablosu
giriyor olması lazım. Görebiliyor musunuz?
- Evet.
- Harika, o kabloyu takip edin duvarda elektriğe bağlı
mi bana söyleyin.
- Bağlı
- Harika. Monitörün arkasına bakınca bağlı olan tek
kablo mu gördünüz, yoksa iki tane mi?
- Görmedim.
- Tekrar bakar mısınız, ikinci bir kablonun da bağlı
olması lazım.
- Evet buldum.
- Tamam, simdi onu takip edin bilgisayara bağlı mı
diye bakin.
- Kabloya ulaşamıyorum.
- Ulaşmayın, bağlı mı diye bakabilir misiniz?
- Olmuyor.
- Bir şeyden destek alıp eğilip bilgisayarın arkasına
baksanız....
- Eğilmek dert değil, karanlık olduğu için
bakamıyorum.
- Karanlık?
- Ofisin ışıkları kapalı, pencereden gelen ışık
yetmiyor.
- Ofisin ışıklarını yakın.
- Yanmaz.
- Neden?
- Elektrikler kesik.
- Elektrikler mi kesik. Tanrım...!(kısa bir sessizlik)
Bilgisayarın kutusu, kitapları herşeyi duruyor mu?
- Evet dolapta.
- Simdi bilgisayarı sökün , aynen aldığınızdaki gibi
paketleyin ve aldığınız dükkana iade edin.
- Durum bu kadar kötü mu?
- Korkarım öyle!
- Peki tamam. Onlara ne diyeceğim?
- "Ben bilgisayar kullanamayacak kadar aptalım"
diyeceksiniz...

gülmece

Günde 8 dakika gülmek insan ömrünü 3 yıl uzatıyormuş.
Ömrünüze bir kaç dakikada ben katabilirsem sevinirim.

ÖNCE EŞEKLERI YARATIRKEN EŞEĞE DEMİŞ Kİ: SANA 60 YIL ÖMÜR VERİYORUM, ÖMÜR BOYUNCA İTAAT EDECEKSİN, DAYAK YİYECEKSIN, SÜREKLİ ÇALIŞACAKSIN.

EŞEK DEMİŞ Kİ:60 YIL ÖMÜR BANA ÇOK FAZLA,BUNUN 35 YILINI KESİN, 25YIL BANA YETER DEMİŞ.KABUL EDİLMİŞ.

SONRA SIRA KÖPEGE GELMİŞ.KÖPEĞE DEMİŞ 30 YIL ÖMÜR VERİYORUM.HER AN SADIK OLACAKSIN, NE VERİRLERSE YİYECEKSIN,EVLERİ BEKLEYECEKSİN. KÖPEK DEMİŞ Kİ:30 YIL ÖMÜR BANA ÇOK FAZLA .BANA 15 YIL YETER.15 YILINI KESİN DEMİŞ ,KABUL EDİLMİŞ.

SIRA MAYMUNA GELMİŞ.MAYMUNA DEMİŞ 20 YIL ÖMÜR VERİYORUM.ÖMRÜN BOYUNCA ŞAKLABANLIK YAPACAKSIN,DALDAN DALA ATLAYACAKSIN DEMİŞ. MAYMUN DEMİŞ Kİ:20 YIL ÖMÜR BANA ÇOK FAZLA 10 YILINI KESİN BANA 10 YIL YETER DEMİŞ.KABUL EDİLMİŞ.

SIRA İNSANA GELMİŞ.TANRI İNSANA DEMİŞ 20 YIL ÖMÜR VERİYORUM. HER ŞEYİN SAHİBİ SENSİN HERKES SANA İTAAT EDECEK DEMİŞ. İNSAN DEMİŞ Kİ:20 YIL ÖMÜR BANA ÇOK AZ,ŞU EŞEĞİN ALMADIGI 25 YILI,KÖPEĞİN ALMADIĞI 15 YILI VE MAYMUNUN ALMADIĞI 10 YILI EKLEYELİM DEMİŞ KABUL EDİLMİŞ.

İŞTE BU YÜZDENDİR Kİ İNSANLAR 20 YIL İNSAN GİBİ YAŞADIKTAN SONRA; 35 YIL EŞEKLER GİBİ ÇALIŞIP EMEKLİ OLUR 15 YIL KÖPEK GİBİ EVİ BEKLER SON 10 YILINI DA MAYMUN GIBI ŞAKLABANLIK YAPAR TORUNLARINI EĞLENDİRİR...

Hesaplama Hatası

Dünyanin en komik kazasi: Bir duvarci ustasinin santiyede yazdigi mektup:
Sayin santiye sefim;
Is kazasi tutanagina planlama hatasi diye yazmistim. Bunu yeterli görmeyerek ayrintili anlatmami istemissiniz. Su anda hastanede yatmama neden olan olaylar aynen asagida anlattigim gibi olmustur:

Bildiginiz gibi ben bir duvar ustasiyim. Insaatin altinci katindaki isimi bitirdigim zaman biraz tugla artmisti. Yaklasik 250 kg kadar oldugunu tahmin ettigim bu tuglalari asagiya indirmek gerekiyordu.

Asagiya indim, bir varil buldum, ona saglam bir ip bagladim ve ardindan altinci kata çiktim. Ipi bir çikriktan geçirip ucunu asagiya saldim. Tekrar asagiya indim ve ipi çekerek varili altinci kata çikardim. Ipin ucunu saglam bir yere baglayip tekrar yukari çiktim. Bütün tuglalari varile doldurdum. Asagi indim, bagladigim ipin ucunu çözdüm. Ipi çözmemle birlikte birden kendimi havalarda buldum. Nasil bulmayayim? Ben yaklasik 70 kiloyum. 250 kilogram varil süratle asagiya düserken beni yukari çekti.

Heyecan ve saskinliktan ipi birakmayi akil edemedim. Ben yukari çikarken yolun yarisinda, asagi inmekte olan tugla dolu varille çarpistik. Sag iki kaburgamin bu sirada kirildigini saniyorum. Tam yukari çikinca, iki parmagim iple beraber çikriga sikisti; Parmaklarim da bu sirada kirildi. Bu esnada yere çarpan varilin dibi çikti ve tuglalar etrafa saçildi.

Varil hafifleyince, bu sefer ben asagi inmeye varil ise yukari çikmaya basladi ve yolun yarisinda yine varille çarpistik!.. Sol bacagimin kaval kemigi de bu sirada kirildi.

Yere inince can havli ile ipi birakmayi akil ettim. Bu sefer de basimi yukari kaldirdigimda bos varilin süratle üzerime geldigini gördüm!...

Kafatasimin da böyle çatladigini saniyorum. gözümü hastanede açtim...