21 Mart 2009 Cumartesi

dolmuş hikayeleri

--------------------------------------------------------------------------------

Yolcu müsait bi yerde inmek ister ama dili sürçer:
-Şoför bey mübarek bi yerde inebilir miyim ?
-Şu ilerdeki caminin önünde bırakayım teyze seni…
Oğlum bu Eminönü’nden geçer mi ?

-Yok teyze biz Taksim’e çıkıyoruz.

-Hah tamam oğlum siz gidin ben gelmeyeceğim.


------------------------------------------------------------------

Yolcu: Abi Heykel’e çıkıyo mu ?
Şoför: Yok abi, yanından geçiyor.



---------------------------------------------------------------------
Arkadaki aksi teyze öndeki uzun saçlı delikanlıya seslenir:

-Kızım şurdan bir kişi uzatır mısın ?

-Ben kız değilim !

Amaaaan ne bileyim kız mısın dul musun, uzat işte.

--------------------------------------------------------------------
Eve gitmek üzere Bakırköy dolmuşu bekliyordum.
Sigaramın kalmadığı aklıma gelince önünde durduğum Tekel bayiine girecekken minibüs geldi. Apar topar bindim. Şoföre parayı uzatıp;
- Bir Monte Carlo ‘ dedim ! Adam birkaç saniye yüzüme bakıp;
-Abi bu Bakırköy’e gider ‘ diye cevap verdi ! İşte o an benim ve şoförün bittiği andı.

--------------------------------------------------------------------
Mükemmel bir yerde inebilir miyim ?

Yolcunun kafası karışık sanırım, kendisi de dolmuşdakilerle birlikte güler söylediğine soför kadını indirirken:

-Buyrun size layık değil ama !

-------------------------------------------------------------------
Yolcu müsait bi yerde inmek ister ama dili sürçer:
Müsait bi yerde iner misiniz ?
Şoför: Niye sen mi kullancan ?


--------------------------------------------------------------------
Rumeli- Hisarüstü otobüsüyle Taksim’e doğru gidiyoruz. Adamın biri Beşikta dolaylarında gayet aceleci bir tavırlar:

-Kaptan orta kapıyı rica edebilir miyim ?

Bizim şoför olaya hakim:

-Tabi abi ayıp ettin. Al götür senden kıymetli mi..

Hiç yorum yok: